Bakan Tekin’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Geçtiğimiz yıl henüz proje okullarla ilgili bir performans değerlendirmesi yapmadığımız için yönetmeliğin uygulanmasını bir yıl erteledik. Bu yıl, ocak ayı başında takvimimizi ilan ettik.

Çalıştıkları proje okullarda görev süresi bittikten, 4+4 periyodu tamamladıktan sonra herhangi bir sıkıntı yaşamamaları açısından bu okullarda çalışan öğretmen arkadaşlarımızın yer değiştirme takvimini erken başlattık.

Ezbere, cehalet dolu ifadelerle yüzbinlerce rakamlar ifade edilen, söylenen saçma sağan cümleler var. Ahlakiliği, doğruluğu tutarsız böyle saçmalık olmaz. Nereden öğrendiğiniz yani 180-200 bin rakamından bahsediyorlar. 38 bin tane arkadaşımızın görev süresi doldu. Bu 38 bin arkadaşımızın yüzde 80’inin görev süresi uzatıldı. Geriye kalan yaklaşık 6 bine yakın arkadaşımızın da görev süreleri uzatılmadı.

Bu ülkenin, bu bayrağın altındaki her okul, öğretmenlerimiz açısından, çalışılması açısından kutsal bir vazife değil mi? Ne demek sürgüne gönderildi? Bir siyasi partinin genel başkanı çıkıyor, ‘ele geçirmek’ ifadesini kullanıyor. Kimden neyi ele geçiriyoruz? Biz devletiz. Milli Eğitim Bakanlığı’yız.

Bu okullarda eğitimi sekteye uğratacak, sıkıntıya sokacak herhangi bir eylemin içerisinde asla olamayız. Böyle bir şey yok. Dolayısıyla ben, bu protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik sadece manipülasyon çabası olarak görüyorum.

Öğretmen arkadaşlarımız, öğrencilerimiz, velilerimiz rahat olsun. Bu okullarımızdaki eğitim kalitesi bizim önceliğimizdir. O bizim namusumuz. Biz oradaki eğitimi daha ileriye taşıyacak bir sürecin içerisindeyiz.

O ‘anlını karışlarım’ ifadesiyle ilgili bir şey söylemek istemiyorum. Onunla ilgili zaten hukuki süreci yürüteceğiz.

Sayın İmamoğlu ile ilgili dedim ki, 1990 yılında bir şirket kuruyor. Bu şirket, 1997 yılında Türkiye’nin ilk FETÖ okullarından bir tanesini açıyor. Sayın Özgür Özel’in, bu iddiayla ilgili, bu iddianın sahibi olan kişinin arkasından neden gittiğine dair açıklamalarını merakla bekliyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi, ciddi bir siyasi parti. Özgür Özel’in bu tür gayri ciddi söylemleriyle Cumhuriyet Halk Partisi’ne de zarar verdiğini görüyorum. O da ayrı bir üzüntü vesilesi. Normal koşullarda bu tür söylemlere aslında cevap vermeyi arzu etmiyorum ama maalesef bugünkü süreç, özellikle proje okullara yönelik çağrıda bulunması bizim bu okullara, eğitim öğretimin politika üstü olması realitesine sahip çıkmamızı gerektiriyor.”